Bülbülzade Vakfı yönetimi tarafından düzenlenen, teşkilat çalışmaları, bölgemiz, ülke ve dünya gündeminden öne çıkan başlıkların müzakere edildiği İstişare Sohbetlerinin ikinci oturumu gerçekleştirildi.
Pandemi dolayısıyla bu sene iki grup halinde yapılan istişare sohbetlerinin ikinci oturumu Bülbülzade Vakfı Davut Özgül Konferans Salonunda yapıldı. İstişare sohbetinin moderatörlüğünü İbrahim Özmantar, sunumu ise vakıf başkanı Turgay Aldemir yaptı. Oturuma Bülbülzade Vakfı bünyesinde faaliyetlerde bulunan 22 komisyondan temsilciler katıldı.
Oturumun açılışında programın moderatörü İbrahim Özmantar şunları söyledi; “Yaşadığımız pandemi süreci ile tarihin ilginç bir zamanından geçiyoruz. Tarihe bir parantez açıldı. Ne zaman kapanacağını bilemediğimiz bir parantez. Açılan bu parantezin tarihe, topluma, insana nasıl bir etki bırakacağını çok iyi bilemiyoruz. Bazı ipuçlarımız var, görmeye çalışıyoruz. Bu süreçte bu ipuçlarını iyi değerlendirenler, bu yaşananları iyi okuyabilenler elbette daha net şeyler görecekler. Neler oluyor? Anadolu Platformu’nun strateji birimi önemli bir çalışma gerçekleştirdi. Tarihin bu ilginç dönemindeki pandemi sürecinin nasıl bir etki bırakacağı ile ilgili ipuçlarını derlemeye çalıştı. Ulus devletlerin böylesi krizde nasıl yetersiz kaldıklarını da görüyoruz. Birliktelikler sorgulanıyor. Bu pandemi sürecinde gemisini kurtaran kaptan havasına büründü” dedi.
Ardından sözü Bülbülzade Vakfı Başkanı Turgay Aldemir alarak bir konuşma gerçekleştirdi. Aldemir konuşmasında kısaca şu ifadelere yer verdi;
“Rızık insanın biriktirdiği değildir. Rızık paylaştıklarımızdır. Biz paylaştıklarımızla bu kadar hikâye ortaya çıkardık, şu üzerinde bir araya geldiğimiz mekânlar oldu. Biz yaptığımız şeyi bilerek yapalım, yapmadığımız şeyi bilerek terk edelim. Dünya nereye gidiyor? Neler yapılıyor diye kapsamlı bir rapor çalıştık. Raporun kapsamı şu; tarihi akışın hızlanma anında pandemi kırılması ve etkileri. Pandeminin etkileri ve sonrası için projeksiyon geliştirme çalışmaları. Bunu Anadolu Platformu Strateji Birimi çalıştı. İnsanlık neyin peşinde? Birileri hayatta kalmak için mücadele ediyor, evinden çıkmıyor. Ama birileri de dünyanın sözünü söylemeye çalışıyor. Bu süreçte okuyan, anlamaya çalışan, olayların gri noktalarını görmeye çalışanlar gidişatı da belirliyor. Dünyada güç merkezleri değişiyor. İslam dünyası yeni bir evreye geçiyor. Türkiye devlet olarak, milletiyle, tarihiyle, coğrafyasıyla, halkıyla ve halkının dini ile barış yolunda ilerliyor. Hala bu ülkede azınlık gibi görünmek isteyenler var. Biz bu toprakların asli unsuruyuz. Yokluğumuzda birçok insan sürgün edildi, katledildi, yok sayıldı. Onun için bu topluluk kendinden çok daha büyük bir şeyi temsil ediyor. Bunu yeniden kurgulamamız ve stratejik noktaları şekillendirmemiz gerekiyor. Artık sen senden, ben benden ibaret değiliz. Onun için sahip olduklarımızla imtihan edileceğiz. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak ” dedi.
Sunumun ardından müzakere kısmına geçildi. Bu kısımda katılımcılar tarafından gündemdeki konularla alakalı sorular soruldu, fikirler beyan edildi ve öneriler dile getirildi.
İstişare Sohbetinin ikinci oturumu yapılan müzakerelerin ardından sona erdi.